Şarkılardan Albümlere: Yalın, Nil, Ceza

MÜZİK

Müzik bazen bir şarkıyla hayatımıza girer, bazen de bir albümle hafızamızda yer eder. Yalın’ın romantik raylarından Nil Karaibrahimgil’in özgür kadın sözlerine, Ceza’nın şehir hikâyelerine uzanan üç albüm, hem kendi döneminin hem de dinleyicisinin ruhunu anlatıyor.

Her duruma, duyguya, anıya eşlik eden, bizimle olan, bazen bir dost, bazen acımasız bir sevgili olan… Müzik. Ruhumuzda bir yerin adıdır belki de. Müzikle ilişkimizin, ilişkinizin farklı boyutları olabilir. Herkesin dinlediği müzik tarzının farklılaşması, her bir çalma listesinin kendine has olması da bundandır. Müzik albümlerine dair bir sayı çıkarmaya karar verdiğimiz andan itibaren müzik albümlerinin hayatımda bir yeri var mıdır, diye düşünüyorum. Çıktığı zaman almak için sıraya girdiğim, baştan sona dinlediğim ve benim için anlamı olan bir albüm var mı? Bir tane cevabım oldu. O da Teoman’ın 2015 yılında çıkardığı Eski Bir Rüya Uğruna albümüydü. O albümü çıktığı andan itibaren 4-5 ay aralıksız Kirazlı-Yenikapı metrosunda dinlediğimi hatırladım. Onun dışında müzikle olan ilişkimin albümler üzerinden değil de bir şarkı üzerinden kurulu olduğunu fark ettim. İlk etapta bir sanatçının albümünden bir şarkıyı dinliyor, sonrasında eğer o şarkıyı beğenirsem, seversem albümdeki diğer şarkılara da şans veriyorum. Bir şarkı, albüme giden bir yol oluyor aslında. O yolda, hem benim için hem de dinlenme oranlarıyla Türk dinleyicinin gönlünde taht kuran birkaç albüme gelin yakından bakalım.

Tren Raylarından Kalplere: Ellerine Sağlık

Tren raylarında gitarını çalarak “Ellerine sağlık / Hadi durma kutla bu zafer senin / Yüreğine sağlık / Yalan dünyanda tek safirin” diyen Yalın’ın görüntüsünü unutmak ne mümkün. 2004 yılında “Zalim” parçasıyla girdi hayatımıza. Bir albümü olduğunu sonra keşfettik. Aşk şarkılarının sanatçısı oldu. Her parçasıyla aşka dair bir duygunun eşlikçisi olmayı da başardı. Ama ona ilk çıkışını sağlayan “Zalim” parçası hiç unutulmadı. O parçanın üzerine birçok parça yaptı, yapmaya da devam ediyor. “Zalim” parçasının diğer adı “Ellerine Sağlık” ise  albüme adını veriyor. İlk parçasıyla meşhur olan Yalın’ın her zaman önce şarkıları geldi. Sonrasında albümleri. “Sonsuz Ol” parçasıyla mutlu bir birliktelik için neler yaptığını anlattı. “Dün sabah erken uyandım / Gittim, sana güller aldım / Mutlu ol diye, mutlu ol diye / Bu sabah gittiğini anladım / Ağladım, sana şarkı yazdım / Sonsuz ol diye, sonsuz ol diye” diyerek üzüntüsünü, ağlayışlarını açıkça dile getirdi. Gitarının yanına romantikliğini ekledi, “Yasaklandın / Hep saklandın bu kalpten kovuldun sen / Isınıp uyumayı unut / Sarılıp ağlamayı da / Günaydın gittim ben” dediği “Günaydın” parçasında ise kendisine yanlış yapıldığında durmayacağını ve gideceğini söyledi. Aşka dair her duyguya dair bir parçası yok dememiz bundan. Şimdi kariyerinde 21. yılını deviren Yalın, halen ilk günkü gibi aşk şarkılarına imza atıyor. Konserleri, aşkların evlilik teklifleriyle taçlandığı anlara sahne olarak şarkılarını adeta amacına ulaştırır. 

Albümü dinlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=OdYf2s-YQ9o&list=OLAK5uy_kH-xGcJO_oIr6UI7w5tNK5F50kCTbadF4&index=6 

 

Bir özgür kız hikayesi: Tek Taşımı Kendim Aldım

Özgür kız denilince akla gelen ilk isim Nil Karaibrahimgil. Yazdığı şarkılarla genç kızların, kadınların, annelerin sesi olan müziğin sahibi desek yanlış olmaz. Onu ilk kez 2000 yılında Yiğit Özşener’le oynadığı Hazır Kart reklamındaki “Özgür Kız” olarak tanıdık. Sevdik. Sonrasında müzikleriyle Karaibrahimgil de o sloganın bir ikonu haline geldi. 2006 yılında çıkardığı Tek Taşımı Kendim Aldım albümü her bir parçasıyla bir slogan oldu. Ama esas sloganı “Pırlanta” parçası oldu. Kendi ayakları üzerinde duran bir kadının yeri geldiğinde tek başını da pırlantasını da alabileceğini yüksek sesle söyledi. Devamında da “Ama aşk hergün karaborsada” diyerek de esas meselenin o sevgiliyi bulmak olduğunu dile getirdi. Albümde yer alan “Kamikaze”, “Bu mudur?”, “Peri” parçaları da “Pırlanta” parçasıyla açılan yolu tamamlar nitelikte. Genç bir kadının aşkı, mutluluğu arayışı ama bir yandan da kendi olarak var olmasının zorluklarını anlatır bu parçalar. Ritimlerinin yüksek olması bir slogan havası da verir. “Or'da olma, bur'da ol / Karşımızda duracaklar / Sesli olma, sessiz ol / Kelimeler yapacaklar” nakaratıyla “Kamikaze” parçasında, kadınların  var olma halleri üzerinden nasıl yönlendirildiğini de anlatır. Rap sanatçısı Ayben ile düet yaptığı “Peri” parçası ise aslında hem albümün bütüne dikkat çeken hem de anlatmak istediği en geniş kitlelere ulaştırdığı parçadır. “Mükemmel değilim ne de bir çiçek / Ben incinmem korkma hepsi bitecek / Nazar boncuklarını al bir ölücem / Afrodit ben değilim, bu bi’ gerçek” der şarkıda. Bir kadının kendini her haliyle görmeyi kabullendiğini ama erkeklerin bunu kabul etmediğini dile getirir. 

Albümü dinlemek için: https://www.youtube.com/playlist?list=OLAK5uy_mHuamiKMBvGC5aDhUAIdVHvyTjBX7xYrU 

 

Ceza ile şehrin hikayesi: Yerli Plaka

Ceza ve Sagopa Kajmer rap müzik denilince akla gelen ilk iki isimdir. Birbirleriyle küslükleri, atışmaları bir dönemin unutulmaz olaylarındandı. Ceza’nın 2007 yılında çıkardığı Yerli Plaka albümü rap müziğin, sadece rap dünyasından çıkıp genel dinleyiciye ulaştığı bir albüm oldu. Bu albüm, Türkçe rap’in şehir kültüründeki yerini pekiştirdi ve Ceza’yı hem “underground” hem “mainstream” sahnede aynı anda güçlü kıldı. Albüm, rap’in Türkiye’de sadece “sert” veya “marjinal” bir tür olmadığı; aynı zamanda hikâye anlatabilen, kitleleri peşinden sürükleyebilen bir ifade biçimi olduğunu gösterdi. Sezen Aksu ile düet yaptığı “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” parçası sadece ismiyle bile bir slogan oldu. Hayatı, şehri kabul etmeyi teşvik etti bir yandan. Ceza “Ne mektebimde vardı huzurum, ne vardı evde / Çıkıp bi' başıma ağlamaktı belki caddelerde / Hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı / Bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim” der. İstanbul’un, hayatın, yaşamın zorluklarının ne boyutlarda olduğunu dile getirir. Umutlu bakmanın, hayata inanmanın o kadar kolay olmadığını gerçekçi bir şekilde müziğine yakışır şekilde dile getirir. “Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin / İşimiz bu: yaşamak / Unuttum bildiğimi, doğarken / Umudum, ölmeden hatırlamak” diyen Sezen Aksu da farkındayım hayat zor ama yaşamak böyle bir şey diyerek bir kabullenişi gösterir. Aslında underground olarak bilinen rap müziği, rap müziğinin dertleri bu parça ile Sezen Aksu’nun da eşlik etmesiyle herkes için olduğunu gösterir. Ceza tabii ki albümün diğer parçalarında söylemek istediğini, eleştirmek istediğini de dile getirmeye devam eder. Mizahını da konuşturur. “Şaşkın Oğlan” parçası da o parçalardan biridir. Kız kardeşi Ayben ile bu parçada bir “şaşkın” karakter üzerinden günlük hayatın, aşkın ve ilişkilerin absürt yönlerini anlatır. Albümün tamamını dinlemek gerekmez. “Sen Oyna Dilber” herkesin dilinde bir yeri vardır. “Anılar oğlanca canlanır, moralin bozuksa dinle / Depresyona girme yaşar Rap de  yapma / Playback gitar çalmaktansa susarım daha iyi / Çok komiksiniz, siz kuklalar oynayın bari” der. Popülerlik ve samimiyet eleştirisi yapar. “Sanki herkes zan altında, pozisyon sert, penaltı / Yeraltından çıktım ben çoktan, fareydim, çok yol aldım / Korktum bazen ben de herkes gibi, umudum kalmadı / Fakat sabrımsa aramızdaki en büyük farktır,” dediği “Fark Var” parçasında müziğiyle, duruşuyla diğerleri arasında nasıl bir fark olduğunun altını tekrar tekrar çizer.

Albümü dinlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=2Pt2p7eMFtg&list=PLaVR1PKtiUN89Re-V8eoXvlxRDpShWnmX&index=11

 

 

 

 

 

 

Rabia BULUT
Rabia BULUT

Editör ve sinema yazarı. Lisans eğitimini Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde tamamladı. Aynı üniversitede Medya ve Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisans yaptı. “Sinemada Aşk ve Zaman: Sevmek ...

Yorum Yaz