Itri'nin mirası: Enderun teravihi yaşatılıyor

Güncel KÜLTÜR SANAT

Enderun Teravih Namazı’nı diğer teravih namazlarından farklı kılan özelliği namazın kılınma şeklidir. Saray’dan başlayıp günümüze kadar gelen Enderun Teravih’ini ilk defa ortaya koyan kişinin kim olduğu tam olarak bilinmese de uzmanlar, Enderun Teravih’ini Buhurizade Mustafa Itri Efendi'ye (1712) dayandırmaktadır. Kültür sanat sezonunun ismini Buhurizade Mustafa Itri’ye ithaf eden Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Enderun usulü teravihi 18 farklı camide kılınmasını organize etmesi kültürel vizyon anlamında çok önemli bir noktada duruyor. Bizler de Enderun usulü teravihinin yaşatılmasıyla ilgili merak ettiklerimizi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş Müezzini Mehmet Hadi Duran’a ve Büyük Çamlıca Cami Müezzini Enes Özsoy’a sorduk.

Ramazan ayının manevi ruhu tüm haşmetiyle bizleri selamladı. Bizler de Ramazan ayının  bu selâmına en temiz halimizle karşılık veriyoruz. Ramazan ayı başlamadan önce birçoğumuz “Nasıl geçecek?” ve “Bu ayı nasıl geçireceğiz?” sorularını kendimize sorarız. Ramazan ayına bizler nasıl muamele edersek bu ay da bize öyle muamele ediyor diye düşünüyorum. Öyle ki sormuş olduğumuz bu soruya bu günlerde Ramazan bitmek üzere cevabını veriyoruz. Bu soru ve cevaplar yüzyıllardır farklı dillerde aynı biçimlerde yankılanıyor.

İnancımızı daha yüksek bir arzuyla yaşadığımız Ramazan ayının Anadolu Müslümanları için ayrı bir yeri var. Yüzyıllardır bu topraklarda Ramazan güzel geleneklerimiz ile bezenmiş durumda. Kültürümüzü ve sanatımızı özenle beslemiş Ramazan ayına özgü geleneklerimiz var. Ramazan gelenekleri denildiğinde pek akıllara gelmeyen bir ‘tembihnâme’ geleneği vardır ki hem muhtevası hem de ismiyle beni çok etkiler. Osmanlı Devleti, Ramazan ayı geldiğinde Müslümanların nasıl davranması gerektiğinin çerçevesini tembihnâmeler yayınlayarak çizer ve bu tembihnamelerdeki kuralların uygulanmaları incelikle kontrol edilirdi. Devlet tarafından titizlikle hazırlanan tembihnâmelerde; cemaatle namaz kılmak, oruç tutmak, açık alanlarda yemek yememek gibi bilgiler yer alıyordu. 

Osmanlı’dan günümüze kadar olan süreçte Ramazan ayı sanatımıza farklı kapılar açtı. 1800’lü yılların sonunda İstanbul’un Şehzadebaşı’nda o zamanki adıyla Direklerarası vardı. Oruçlar açılır, teravih namazı kılınır ve Direklerarası’nda Ramazan eğlenceleri başlardı. Tuluat oyuncularının gösterileri caddelerde yankılanır, meddahların hikâyeleri dilden dile dolaşır, ortaoyunları pür dikkat izlenir, çocuklar Karagöz gölge oyunları ile eğlenirlerdi. Tiyatro alanındaki yeni mekânlar kısa süre sonra Direklerarası’nı tiyatronun merkezlerinden biri yapmıştı. Direklerarası sadece Ramazan ayında değil tüm aylarda tiyatro yapılan bir merkez haline gelmişti.

Esenler’de Enderun teravihi 

Ramazan geleneklerimizden biri kalabalık iftar sofraları bir diğeri de farklı usullerde kılınan teravih namazlarıdır. Bu iki geleneği de Esenler Belediyesi bu yıl bize yakışan biçimde yaşatıyor. Kalabalık iftar sofralarını her yıl Esenler’in mahallelerinde ve meydanında yaşardık. Bu yıl o ruh, Gazze’de kurulan kardeşlik sofraları ile yaşatılıyor. Filistin’de İsrail’in zulmüyle büyük sıkıntılar yaşayan kardeşlerimizle ekmeğimizi bölüşüyor olduğumuzu bilmek yaşadığımız semtteki kalabalık sofralardan daha sahici bir yerde duruyor. Bu da tam olarak bizim paylaşma kültürümüzü İslâm’ın emriyle çok güzel cem ediyor. 

Teravih namazlarının rahmetinden nasiplenmek de bu ay her zaman olduğu gibi bizleri sıkı sıkıya kavrıyor. Osmanlı Devleti Hz. Peygamber’in (s.a.v) Ramazan ayına özgü bu kuvvetli sünnetini farklı usullerle kıldırarak teravih namazına da farklı geleneksel bir imza atmış. Saatlerce oruç tutuyoruz. Boş olan midemizi bir anda doldurduğumuzda vücudumuzun birden yorulduğunu hissediyoruz. İşte tam o esnada bir ibadet imdadımıza yetişiyor ve rahatlıyoruz. Teravih kelimesi ‘rahatlamak ve dinlendirmek’ anlamına geliyor. Teravihin kelime anlamı da elbette tesadüf değil. Osmanlı Sarayı geleneğinde ‘Enderun Usulü’ teravihler kılınmaktaydı. Bu teravihler tam anlamıyla dinlenerek ve keyif alarak ibadet etmek demekti.

Musikinin ibadete yansıyan yanı

Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş, Musikinin ibadete yansıyan güzel örneklerinden biri olan Enderun Usulü Teravih Namazı, adını Osmanlı’daki Enderun Mektebi’nden alıyor. Osmanlı Sarayı’ndaki Enderun Mektebi’nden çıkan hocaların kıldırdığı namaz bu sebeple günümüze Enderun Usulü Teravih Namazı olarak gelişiyor.

Enderun Teravih’inin kılınma amacı, namazda farklı makamlar kullanmak suretiyle ibadete manevi bir boyut kazandırmaktır. Aynı zamanda bu namazın salavat, ilahi ve zikirler eşliğinde farklı makamlarla kılınmasının bir diğer sebebi ise cemaati camiye gelmeye teşvik etmek ve camiye gelenleri huzura kavuşturmaktır.

Enderun Teravih’inde en çok hicaz, segâh, isfahan, uşşak ve acemaşiran makamları kullanılır. Kullanılan bu makamlar sayesinde Teravih’e geç kalan bir kimse, namazın kılındığı makamdan hocanın kaçıncı rekatı kıldırdığını anlayabilir.

80 yıl öncesinde neredeyse tüm camilerde kılınan bu Teravih Namazı’nı diğer Teravih Namazı’ndan farklı kılan özelliği ise namazın kılınma şeklidir. Saray’dan başlayıp günümüze kadar gelen Enderun Teravih’ini ilk defa ortaya koyan kişinin kim olduğu tam olarak bilinmese de uzmanlar, Enderun Teravih’ini Buhurizade Mustafa Itri Efendi'ye (1712) dayandırmaktadır. Kültür sanat sezonunun ismini Buhurizade Mustafa Itri’ye ithaf eden Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Enderun usulü teravihi 18 farklı camide kılınmasını organize etmesi kültürel vizyon anlamında çok önemli bir noktada duruyor. Bizler de Enderun usulü teravihinin yaşatılmasıyla ilgili merak ettiklerimizi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş Müezzini Mehmet Hadi Duran’a ve Büyük Çamlıca Cami Müezzini Enes Özsoy’a sorduk.


Bu uygulamaların hiç bir İslâm coğrafyasında eşi yok

 Mehmet Hadi Duran (Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş Müezzini)

Enderun teravihini yaşatmak bir tercih meselesidir. Ecdadımızın güzel örf ve adetlerini ve dini yaşama noktasında geliştirdikleri güzellikleri mi tercih edeceğiz? Yoksa geçmişle bağını koparıp nereden beslendiği belli olmayan popüler kültürün esiri mi olacağız?

Enderun teravihi ve cumhur müezzinliği uygulaması, dinin ve kılınan namazın olmazsa olmaz bir şartı rüknü değildir. Fakat içinde musiki zevki olan, salâsı, okunan ilahileri, toplu okunan ve cemaatin de katıldığı salavatları, çekilen aminleri, kasideleri, mihrabiyesi ile uhrevi bir ziyafettir. 

Bizler geçmişimizle, ecdamızın uyguladığı bizlere tevarüs eden böyle geleneklerle kültür ve medeniyetimizi ayakta tutacağız. Bu bize has bir uygulamadır. Hiç bir İslâm coğrafyasında eşi benzeri yoktur. Bu ayrıcalığı iyi değerlendirip bundan dersler, kazanımlar çıkarmalıyız. Her biri evliyaullah sözleri olan ilahi ve kasidelerdeki derin manayı, ramazan-ı şerifin ulvî duyguları ile birleştirerek dini hayatımıza yön ve şekil vermeliyiz. Bu anlamda Esenler ilçemizde 18 farklı camide bu zevki ve neşeyi yaşatma gayretinde olan belediyemizi ve müftülüğümüzü tebrik etmek isterim. İstanbul’un bazı selâtîn camilerinde uygulanan bu merasimi Esenler ilçemizde halkımızın istifadesine sunan ve emeği geçen herkese şükranlarımı arz ederim. Gayret bizden tevfîk Allah'tandır.

Bizleri geçmişe yolculuğa çıkarıyor

 Enes Özsoy (Büyük Çamlıca Cami Müezzini) 

Enderun teravihi Osmanlı zamanında sultanların eğitim mekânı olan Enderun mekteplerinde edâ edilirdi. Zamanla İstanbul’daki camilere de kılınmaya başladı. İlk olarak musiki tarihimizin önemli isimlerinden bir olan hammamizade İsmail Dede Efendi’nin müezzinliğinde saray baş imamı Zeynel Abidin Efendi tarafından kıldırılmıştır. Enderun teravihinin en büyük özelliği her bir dört rekâtın farklı makamlarda kılınması ve selamdan sonra Ramazan'ın ruhuna uygun ilahiler okumasıdır.

Bu kadim geleneği tarihimizin ve musikimizin bir kültürü olarak yaşatmak gerekir çünkü Enderun Teravihi ile eda edilen teravih namazı daha maneviyatlı daha duygulu ve coşkulu oluyor. Böylece toplum ertesi gün namaza gelme hususunda daha istekli ve heyecanlı oluyor.  Enderun teravihi çocuk ve gençler için biraz zor bir ibadet olabilen teravihi bu yönüyle kolaylaştırıyor. Bizleri geçmişe yolculuğa çıkararak ecdadımızdan esintilerle buluşturuyor. Velhasıl Enderun teravihi Ramazan'ın ruhuyla çok güzel uyum sağlıyor. Bu sebeple Enderun teravihini her ne kadar tüm camilerimizde olmasa da selâtîn camilerde ilçelerin merkez camilerinde yaşatmak için gayret göstermeliyiz.

Esenler’de Enderun teravihini farklı yerlerde uygulayarak bu geleneği bir bakıma mahallelilerimizin ayağına getirerek onlara bu duyguyu yaşatmaya gayret ediyoruz. Büyük camilerde görev yapmamız hasebiyle biz camilerimizde de Enderun usulünü takip ediyoruz. Buna yönelik ilgiyi de gördüğümüz için Esenlerin farklı yerlerinde yapılmasına destek veriyor ve bu ecdat yadigârımızın yaşatılmasına öncülük edenlere teşekkür ediyoruz.

 

Yorum Yaz