Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
Seyahat ve seyyah şiir gibi kavramlar aslında. Bugünün gezgini de turizmi de yanında sönük kalıyor, aynı hissiyatı vermiyor. Çünkü; merak etmeyi, sorarak ve görerek öğrenmeyi, yaşayarak tecrübe etmeyi dinamik bir ruhla gerçekleştiren eylemin adıdır seyahat. Asırlık kurum olan Turing’in ilk adı Türk Seyyahin Cemiyeti imiş, kulağa ne de hoş geliyor. Bir kavram için kulağa hoş gelmesi, tırmalamaması elbette çok anlamlı. Bu ruhu yaşatmanın izini sürenlere selam olsun.
“Çok gezen mi çok okuyan mı bilir” münazara konusuna en iyi cevabı veren rahmetli Barış Manço’nun “gezerken okuyandır” cevabı dillere destandır. İşte okuma ile seyahati usulünce harmanlayan kişiler hakikaten çok kazananlardan oluyor. Burada İlber Ortaylı hocanın “Kastamonu’ya gitmek de Paris’e gitmek kadar seyahattir, önemli olan etrafa bakma sanatıdır,” sözü aslında seyahat ederken bakmanın ve okumanın ve hatta bunu sanat olarak görmenin ne kadar önemli olduğuna veciz bir şekilde işaret ediyor.
Eski eskide kaldı elbet fakat ruh değişmez. Bugünün teknolojisine ve imkanlarına bakmak lazım. Günümüzde seyahat etmek veya seyyah olmak birçok açıdan önemini koruyor ve tabii ki farklılık arz ederek. Bunun başında gelen teknolojinin getirdiği yeniliklerdir. İşte teknoloji seyahat etmeyi, seyyah olmayı ne ölçüde değiştirmektedir konusu önemlidir. Seyyah olmanın ruhaniyetine halel getirmeden teknolojinin nimetlerinden olabildiğince yararlanmaya kimsenin itirazı olmaz. Bu minvalde işin doğallığını da bir ölçüde muhafaza etmek gerektiğini söyleyebiliriz.
Seyahat etmek, öncelikle bize farklı kültürleri doğrudan deneyimleme fırsatı sunar. Bir ülkeyi kitaplardan veya dijitalden öğrenmekle, orada yaşamak, insanlarla konuşmak arasındaki büyük farkı gösterir. Kıt imkanlarla seyahat ediyorsanız zaten bir profesyonelin elinde değilsinizdir. Bu nedenle seyahatler; karşılaşılan zorluklar, yol bulma, iletişim, konaklama gibi bireyin kendi potansiyelini keşfetmesine yardımcı olur. Ayrıca günümüzde seyahat; dil öğrenimini destekler, uluslararası fırsatlar sunar. İnsanı günlük rutinden koparır, doğayla ve yeni mekanlarla iç içe olmayı getirir, yeni insanlarla tanışmak, değişik lezzetler tatmak gibi farklı unsurları bir arada yaşamayı mümkün hale getirir.
Dijital güncelin getirdikleri ile seyahat etmek artık eskisinden daha kolaydır ama bazı güzellikleri götürdüğü de bir gerçektir. Online rezervasyon imkanı, navigasyon uygulamaları, seyahat blogları ve sosyal medya gibi kaynaklar işi birçok açıdan kolaylaştırır. Bu durum daha fazla kişinin seyahat etmesini mümkün hale getirir. Kültürel bağlamdaki her seyahat sadece fiziksel değil, aynı zamanda içsel bir yolculuktur. Bu anlamda seyahat; sadece bir yerden bir yere gitmekten ibaret değildir. Bir anlamda bireyin kendini, başkalarını ve dünyayı daha iyi tanıma yolculuğudur. Bu anlamda seyyah olmak hem bireysel hem toplumsal gelişim açısından önem taşımaktadır.
Şunu ifade etmekte yarar var; dijital teknolojiler ne kadar gelişirse gelişsin fiili seyahat etmenin aslında alternatifi yoktur. Bunun birçok nedeni bulunur. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, fiziksel bir seyahatin sunduğu beş duyuyu aynı anda tatmin eden deneyimi sunmanın mümkünatı yoktur. Bir ormanın, bir denizin ve işin doğallığının getirdikleri dijital olarak aktarılamaz. Tarihi bir yapıya el sürmek, doğada yürümek, yerel bir yemeğin tadına varmak ancak fiilen orada olmakla mümkündür. Spontan karşılaşmalar ve etkileşimler, yerel halkla kısa sohbetler türünden unsurlar, rutin dışına çıkmanın verdiği keyif, fiili seyahatin vazgeçilmezliğini ifade eder. Teknoloji seyahat deneyiminde tamamlayıcı rol ifa edebilir ama ikame edemez. Çünkü fiili seyahat, insanın sadece zihnini değil, bedenini, duyularını ve ruhunu aynı anda besleyen bütünsel bir eylemdir.
Seyahat etmek, bireyin öğrenme süreci açısından son derece etkili ve zenginleştirici bir deneyimdir. Seyahat, bireyin doğrudan deneyimleyerek öğrendiği yaşayarak öğrenme biçimini destekler: Farklı şehirleri veya ülkeleri gezmek bireyin farklı hayat tarzlarını, değer sistemlerini, gelenekleri yerinde gözlem yapmasını sağlar. Kültürel farklılıklar en güzel şekilde yaşayarak öğrenilir ve bu bireyde empati, anlayış ve hoşgörüyü geliştirir. Seyahat, birden fazla zekâ alanımızı da harekete geçirir. Yeni yerleri keşfederken yön bulma ve görsel hafıza gelişir. Farklı insanlarla iletişim kuruldukça sosyal beceriler gelişir. Doğal ortamlarda bulunmak çevreye duyarlılığı artırır. Seyahatler, soyut akademik bilgileri somut hâle getirir: Coğrafi özellikleri yerinde görmek, coğrafi bilgiyi derinleştirir. Sanat eserlerini yerinde görmek, estetik algıyı artırır. Seyahat etmek sadece bir gezme eylemi değil, aynı zamanda: doğal bir okulda öğrenme biçimidir.
Seyyahlar; daha fazla merak eden, neden sorusunu sık soran, bilgiye yerinde ulaşmayı önemseyen, az eşya ile yaşamayı, sade hayatı tercih etmeyi daha çok benimser. Bu insanlık adına önemli kazanımlardır.
Evliya Çelebi usulü seyahat etmekle günümüz seyahat anlayışında arasında ortak noktalar da farklılıklar da var. O, haftalar, aylar süren seyahatler yapardı ve bunları da yaya, at sırtında veya kafileyle yapardı. Evliya Çelebi; etnografik, sosyolojik bilgi biriktirip taşımış, kültürler arası köprüler kurmuş, gözlemlerini yazmış, yeni fikirlerin yayılmasına öncülük etmiştir.
Günümüzde çok meraklı, kendine özgü bir gaye ile yapmanın dışındaki seyahat türü; dinlenme, eğlence, fotoğraf çekmek, sosyal medyada paylaşmak gibi kısmen de normal karşılamamız gereken daha yüzeysel amaçlarla yapılıyor. Seyahat, günümüzde de elbette seyyah ruhu ile yapılabilir, kazanımı en bol olan da budur. Seyahat anlayışımızı güncellerken işin ruhunu kaybetmeden yapmayı başarabilmek ne kadar da değerlidir. İlham, daim olarak Evliya’nın seyahat ruhundadır
Yorum Yaz