Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
Mart ayını sergi ve sinema ile bitirdik. İstanbul gibi bir şehirde yaşamanın en büyük avantajı geniş ve rengarenk bir sanat yelpazesinin içinde olmaktır. Oradan oraya koşarken kendinizi bir an bir tablonun başında ya da beyaz perdenin içinde bulabilirsiniz. Tatlı bu telaş sizi sanatın renklerine katar. Biz de bu ay sanatın yeni renklerinden nasiplenmek adına sergiler gezdik ve sinema ile tarihsel bir sanat yolculuğu yaptık. İlk durağımız Pera Müzesi’nin 20.yılına özel açılan Marcel Dzama’dan Büyülü Bir Dünya: Ay Işığıyla Dans ve Samih Rifat’ı onurlandıran Çok İş Var Yapacak başlıklı sergiler oldu. Daha sonra rotamızı Beyoğlu Atlas 1948 Sinemasına kırdık. Burada ise savaş ve sanatın güçlü kesişimini anlatan Lee filmini izledik. Bu kısa ama bir o kadar keyifli sanat yolculuğumuzda size birkaç konser ve film tavsiyesi vermeden geçemedik.
Kanadalı sanatçı Marcel Dzama, Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Ay Işığıyla Dans – Arkadaşı Raymond Pettibon’dan Küçük Bir Yardımla” ile İstanbul sanatseverleriyle buluştu. Pera Müzesi'nde 20 Mart 2025 tarihinde açılan sergi, Dzama’nın resim, çizim, heykel ve video gibi farklı mecralardaki eserlerini bir araya getirerek izleyicilere sürreal ve büyüleyici bir evren sunuyor.
Dzama’nın eserleri, masalsı karakterlerin, düşsel sahnelerin ve canlı renklerin iç içe geçtiği bir dünyayı keşfetmeye davet ediyor. Ancak bu fantastik atmosferin altında sanatçının siyaset, çevresel yıkım ve toplumsal meseleler üzerine düşündüren güçlü eleştirileri de gizli. Kötü yönetimler, savaşlar ve ekolojik krizler, Dzama’nın tuvalinde büyülü ama çarpıcı bir şekilde yer buluyor.
Pera Müzesi’nin 20. kuruluş yılı kapsamında düzenlenen bu özel sergi, 17 Ağustos 2025 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Sanatın büyülü dünyasında farklı bir yolculuğa çıkmak isteyen herkes için Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans, kaçırılmaması gereken bir sergi!
Pera Müzesi, 20. kuruluş yılı kapsamında kültür, sanat ve edebiyat dünyasının çok yönlü ismi Samih Rifat’ı onurlandıran Çok İş Var Yapacak başlıklı sergiyi sanatseverlerle bir araya geldi. Sergi, Rifat’ın fotoğraf, film, çizim, şiir, defter, kitap ve müzik gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerini bir araya getirerek, onun derin düşünsel dünyasını keşfetme fırsatı sunuyor.
Samih Rifat, yalnızca bir şair ve çevirmen değil, aynı zamanda bir fotoğraf sanatçısı ve düşünür. Sergi, Rifat’ın defterleri, notları, fotoğrafları ve şiirleri aracılığıyla onun yaratıcı sürecine ışık tutarken, sanatın farklı alanlarını nasıl iç içe geçirdiğini de gözler önüne seriyor.
Serginin küratörlüğünü Serhan Ada, fotoğraf editörlüğünü ise Esra Özdoğan ve Ahmet Elhan üstleniyor. Sergi ve katalog tasarımında ise usta isim Bülent Erkmen imzası bulunuyor.
Sanatın farklı disiplinlerinde üretim yapmış bir ismin dünyasını keşfetmek isteyen herkes Pera Müzesi’nin kapısını aralayabilir.
1. Sadık Altınok'tan yeni sergi
Çağdaş sanatın dikkat çeken isimlerinden M. Sadık Altınok, yeni kişisel sergisi Aynı Gökyüzü Altında ile sanatseverlerle buluştu. Sergi, sanatçının farklı teknikler ve disiplinler arası ilişkilerle yarattığı ürünler, insanlık, doğa ve zaman arasındaki derin bağları gözlerin önünde seriyor.
Sergi, sanatçının yaşamını, mekanını ve kimliğini sorgulamalarını yansıtırken, izleyiciyi farklı perspektiflerden dünyaya bakmaya davet ediyor. Aynı Gökyüzü Altında, adından da anlaşılacağı gibi, farklı coğrafyalarda yaşanabilecek ortak aralıklarla, umutlarını ve hayallerini sanat diliyle anlatıyor.
Altınok'un soyut ve figüratif anlatımları bir araya getirilen bu özel seçki, izleyiciye görsel bir şölen sunarken, derin anlam katmanlarıyla da düşündürüyor. Sanatçının, geleneksel ve modern unsurların harmanladığı eserleri, sanatseverleri evrensel bir deneyime davet ediyor.
Sanat tutkunları, Aynı Gökyüzü Altında sergisi 6 Nisan tarihine kadar ziyaret edebilir ve M. Sadık Altınok'un özgün sanat dünyasını keşfetmek isteyen herkesi bekliyor olacak.
Lee : Sanatın ve Savaşın Kesişimi
Sanat ve savaşın iç içe geçişini sağlayan güçlü bir hikâyeyi anlatan Lee filmi , ünlü fotoğrafçı ve savaş muhabiri Elizabeth ‘Lee’ Miller hayatını tüm çarpıcılığı ile beyaz perdeye aktarıyor. Ellen Kuras yönetmenliğini üstlendiği ve Oscar ödüllü oyuncu Kate Winslet başrolünde yer aldığı film, II. Dünya Savaşı'nın karanlık gününde bir oyuncunun görünümü aktarılıyor.
Lee Miller savaş muhabirliği yapmış ve kamerayla savaş çıkışını belgeleyerek tarihe tanıklık etmiş önemli isimlerden biri. Film, Miller'ın savaş alanındaki büyüme deneyimlerini, sanatıyla deliliklikle ayna tutuşunu ve erkek egemen dünyada mücadeleyi gözler önüne seriyor.
Filmin güçlü oyuncu kadrosunda Alexander Skarsgård, Andrea Riseborough, Marion Cotillard, Josh O'Connor ve Andy Samberg gibi isimlerle yer alıyor. Lee, sadece bir biyografi değil, aynı zamanda savaş ve sanatın gücünü sorgulayan, derinlikli bir yapım olarak kapsamlı, muhteşem bir deneyim sunuyor.
Savaş ve tarihin sanatsal kesişiminin bir örneği olan film geçtiğimiz günlerde Beyoğlu Atlas 1948 Sinemasında gösterimdeydi. Sanat ve tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bu etkileyici film ilk fırsatta seyretmenizi tavsiye ederim.
Sinema:
Ruhların Kaçışı: Chihiro'nun cesaretiyle fantastik dünyada aşk, büyü ve korku dolu bir yolculuğa dönüşen Miyazaki'nin başyapıtı. - 04 Nisan, Atlas 1948 Sineması
Konser:
Cem Adrian: 18 Nisan, Holly Stone Beyoğlu / İstanbul
Yaşar: 11 Nisan, Jolly Joker Atakent Tema / İstanbul
Yorum Yaz