Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin (IRCICA) geride bıraktığımız Ramazan ayında gözümüzün nuru, kıblemiz Kâbe için detaylı bir kitap hazırladı. Kitap, yapının mimarlarca ilk kez kapsamlı biçimde ele alınması ve unutulmuş Osmanlı geleneklerini gün yüzüne çıkarması yönüyle ilkleri içinde barındırıyor. Kâbe örtüsü koleksiyoneri Bekir Kantarcı’nın örtülerinden bir kısmının fotoğraflarının da yer aldığı yarı katalog sayılan eser, Beytullah’ı farklı yönleriyle inceleyen yazılardan oluşuyor. Kitap, bu yönüyle dilimizde Kâbe’yi anlatan en kapsamlı çalışma olma özelliği taşıyor.
Yeryüzünde inşa edilen ilk ibadethane ve günde beş vakit yöneldiğimiz kıblemiz Kâbe’nin tarihi ve çevresinde gelişen sanatlar bir kitapta toplandı. İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin (IRCICA) yayımladığı “Kâbe Kitabı” asırlar boyunca Beytullah’daki değişimi inceliyor. Kitapta, Cahiliye döneminden İslam’a Kâbe’nin konumundan, geçirdiği onarımlara, Osmanlı döneminde kurulan vakıflardan Kâbe’ye ait kutsal emanet, örtü ve tasvirlere kadar pek çok başlık yer alıyor. Kâbe’yi kapsamlı tanıtmak için hazırlanan eser, alanında uzman ilahiyatçı, tarihçi, mimar, kültür tarihçisi ve sanat tarihçilerinin kaleme aldığı yazı ve görsellerden oluşuyor. Kâbe mimarisi, örtüler, kurulan vakıflar, Beytullah’a ait resim ve çizimler ilk kez bu kitapta bir araya getirildi. Eseri özel kılan noktalardan biri de, ibadethanenin ilk kez mimarlar tarafından kapsamlı şekilde bir yayında ele alınması. Yapının mimarisi; taşıdığı kutsallık, dini temsiller ve hac ibadeti çerçevesinde inceleniyor. Öte yandan Suud yönetiminin son yıllarda genişletme çalışması adı altında yaptığı bilinmez malzemelerden oluşan onarımlar ve bunların ortaya çıkaracağı sorunlar da eserde yer alıyor.
Dört yıllık emeğin ürünü
Koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın Kâbe örtüleri koleksiyonunun fotoğraflarının ilk kez yayımlandığı yarı katalog olma özelliği taşıyan eser, dört yıllık bir emeğin ürünü. Kantarcı, 1991 yılında doktora için gittiği Suudi Arabistan’da başlayan 30 yıllık koleksiyonuyla, bugün Türkiye’nin en değerli Kâbe örtüsü koleksiyonuna sahip. Osmanlı döneminde hac yolculuğu boyunca kullanılan eşyaları da koleksiyonuna dahil eden Bekir Kantarcı, bu eserleri bugüne kadar yedi kez sanatseverlerle buluşturdu. “Kâbe Kitabı” sayesinde, koleksiyonundaki örtülerin bir kısmının yüksek çözünürlüklü fotoğrafları okurla paylaşıldı. Pandemi başta olmak üzere çeşitli engeller nedeniyle uzayan yayın süreci, Ramazan ayında nihayete erdi ve eser okuyucuyla buluştu. 436 sayfadan oluşan kitapta 11 bölüm yer alıyor. IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın destekleriyle Yayın Yönetmenliğini Bekir Kantarcı ve Hasan Mert Kaya’nın, editörlüğünü Sevgi Ağca Diker ve IRCICA Araştırma ve Yayınlar Başkanı Prof. Dr. Cengiz Tomar’ın yaptığı eser IRCICA kataloglarının en değerlileri arasında yerini aldı.
Evliya Çelebi’nin gözünden Haremeyn örtülerinin yolculuğu
İslamla şereflenmeden de Araplar arasında önemli bir yer tutan Kâbe ve hac hizmetleri, dinimizin geniş bir coğrafyaya yayılmasıyla uluslararası bir boyut kazandı. Müslümanların ömründe bir kez olsun Kâbe’yi görme arzusu, Beytullahla ilgili sanatsal üretimlerin ve literatürün gelişmesine olanak sağladı. Öte yandan Allah’ın evi olan bu yapıyı örtmek de bir gelenek haline geldi. Dünyanın farklı bölgelerinden devletler, Kâbe’yi kaplayacak kisve yani örtü göndererek bu onurlu göreve katkı sağladı. Tüm bunlara tüm ayrıntılarıyla odaklanan kitap, bu kapsamda ortaya çıkan Mahmil ve Surre geleneğini de tüm detayıyla ele alıyor. Kitapta örtülerin zamanla geçirdiği değişim, Osmanlı’nın hazırlattığı örtüler ve bunların kullanım alanları, üç ayrı bölümde işleniyor. Saf ipek ve altın ipliklerden yapılan örtülerin yüksek maliyeti nedeniyle kurulan vakıflar, kitapta ayrı bir başlıkta irdeleniyor. Eserin bir bölümünde Evliya Çelebi’nin şahitliklerinden yola çıkılarak Haremeyn örtülerinin hazırlanması ve Mekke’ye törenle gönderilmesi en ince ayrıntısına kadar anlatılıyor.
Osmanlı gelenekleri ilk kez bu kadar detaylı
Tarih boyunca her hac döneminde; Kâbe örtüleri, anahtarları ve çeşitli malzemeler yenileriyle değiştirildi. Osmanlı döneminde bu iş için özel olarak görevlendirilen memurlar eşliğinde İstanbul'a getirilen bu kutsal emanetler, çeşitli merasimlerle Topkapı Sarayı’nda padişaha teslim edilirdi. Bu yayında ilk kez belgelenen bazı merasimler de detaylı şekilde anlatılıyor. Yavuz Sultan Selim'den itibaren kutsal emanetlerin merkezi olan Topkapı Sarayı’nda ömürleri boyunca hac ibadetini yapamayan padişahlar için hazırlanan Kâbe tasvirli çini, kitap, tablo gibi sanat eserleri de toplu şekilde bu kitapta yer buluyor.
Alanında uzman isimler yazılar kaleme aldı
Kitabın bölümleri ve yazarları şu şekilde: Cahiliyeden İslam’a Kâbe - Prof. Dr. Adnan Demircan, Kâbe Onarımları - Prof. Dr. Hasan Fırat Diker ve Dr. Sevgi Ağca Diker, Kâbeye Yapılan Hizmetlerde Harameyn Vakıflarının Önemi - Dr. Seyit Ali Kahraman, Kâbe’ye ait Kutsal Emanetlerin Saltanat Sembolü Olarak Kullanımı - Dr. Sevgi Ağca Diker, Osmanlı Dönemi Haremeyn Örtüleri - Prof. Dr. Hülya Tezcan, Osmanlı Öncesi Kâbe Örtüleri - Dr. Tuba Kurtuluş, Evliya Çelebi’de Kâbe Örtüleri - Dr. Seyit Ali Kahraman, Osmanlı Dönemi Kâbe Örtüleri ve Saraylarda İkincil Kullanımları - Dr. Selin İpek, Topkapı Sarayı’ndaki Kâbe Tasvirli Eserler Üzerine - Zeynep Atbaş, Suud Dönemi Kâbe Örtüleri - Mohammed H. Al Mojan ve Haremeyn Örtülerinden Örnekler - Bekir Kantarcı Koleksiyonu.
Yorum Yaz