Mutfağımızda neler oluyor?

Güncel Röportaj

Litros Sanat Dijital Kültür Sanat Gazetesi’nin 100. sayının şerefine gazetenin Haber Müdürü M. Emre Yapraklı ve Editörü Rabia Bulut, Litros Sanat’ın mutfağına dair merak edilenleri, yayın kimliklerini anlattılar.

Litros Sanat Dijital Kültür Sanat Gazetesi yayın hayatına 2021 yılında başladı. O günden bugüne 15 günde bir okuyucusuyla buluşuyor. Bugünlerde 100. sayısını çıkarmanın haklı gururunu yaşıyor.  Gururu kültür sanat sayfalarının sayılı olduğu vakitlerde bir kültür sanat gazetesi olarak yoluna devam etmesinden kaynaklanıyor. 100. sayının şerefine gazetenin Haber Müdürü M. Emre Yapraklı ve Editörü Rabia Bulut, Litros Sanat’ın mutfağına dair bir konuşma gerçekleştirdi.

MEY:  Litros Sanat’ın 100. sayısına özel bu konuşmayı gerçekleştiriyoruz. 100 sayı demek 50 aya tekabül ediyor. Gazeteyle ilgili herkes bir şeyler konuşuyor. Ama biz mutfaktakiler bu konuşmayı yapmaya hiç vakit bulamadık. 100. sayının şerefine gazetenin editörü Rabia ile bu konuşmayı yapalım istedik. 

RB: 50 ay dediğin vakit dile kolay ama yaşaması zor diyesim geldi. Bu konuşmayı yapacağımıza karar verdikten sonra. Bir geçmişe gittim. Litros Sanat’ın ilk çıktığı zamanı hatırladım 2021’de. İlk çıktığı zamanlar muhabir olarak yer almıştım. Gazetede yer alan ilk haberim dijital platformlar üzerineydi. Sonrasında editör olarak başladım ve şimdi 100. sayıyı çıkardık. 4 yılı geride bırakan bir yayın olduğu için hazırlık sürecimiz kendi akışında ilerliyor. Her sayıda beni heyecanlandırmaya devam ediyor. Sayıların hazırlık sürecinde, manşete karar vermemiz bazen çok kolay oluyor bazen zor karar veriyoruz. Gazetenin mutfağında iki kişiyiz ve istikrarla içeriğimizi çıkarmaya çalışıyoruz. Kimse iyi gidiyorsunuz demiyor ama kötü de gidiyorsunuz demiyor. O zaman biz de tam gaz devam ediyoruz. Bu şekilde de 100. sayıya geldik. Litros Sanat bir yuva gibi aslında. Emeklemesine şahit oluyorsun, yürümesine şahit oluyorsun. Heyecanım halen devam ediyor diyebilirim. Güzel bir macera olarak devam ettiğini düşünüyorum. Sen ne dersin Emre?

Heyecanımız her daim devam ediyor

MEY: Macera kısmına Litros Sanat’ın kuruluş amacından bahsederek değinmek istiyorum.  İlk hikayeyi anlatmaya başlarken Belediye Başkanımız Sayın M. Tevfik Göksu’ya Litros Sanat Gazetesi’nin yüz sayıdır çıkıyor olmasında göstermiş olduğu iradeden dolayı çok teşekkür ederiz. Yönetimin istikrarı olmasa biz bu şekilde sürdüremezdik. Kültür İşleri Müdürümüz Hüseyin Bey’in  özel bir isteğiydi bu proje. İlk önce dergiydi daha sonra gazeteye dönüştü. Pandemi dönemindeki dijitalleşme süreci bu projeyi hızlandırdı diyebilirim. Aynı zamanda gazetecilik mezunu olmam ve kültür sanat gazeteciliği üzerine bir yüksek lisans tezi yazmam da bu süreçte etkili oldu diye düşünüyorum. Kültür sanat gazeteciliği noktasında hassas, dikkatli olmak da Litros Sanat’ın kaderini belirleyen unsurlardan oldu.  Kültür sanatla geçen üniversite yılları, çeşitli kurumlardaki tecrübe içimde kültür sanat aşkını büyüttü. 

RB: Yayınların isimleri, kadroları, politikaları değişmiş ama kültür sanat gazeteciliğinin  yoluna  her daim devam ettiğini görüyoruz. Litros Sanat’ın heyecanı da biraz alternatif bir duruş sergilemesinden geliyor. Kültür sanata çeşitli yayınlarda emek vermiş insanlar Litros Sanat’ın mutfağında yer alıyor. Aynı zamanda yeni isimleri kazandırıyor olmamız da kültür sanat gazeteciliğinin bir yerlerde hep devam etmesine hizmet etmekten kaynaklanıyor. 

Soluklanılan bir durak Litros Sanat

MEY: Peki sana neden Litros Sanat diye sorsam ne dersin?

RB: Litros Sanat benim için aslında biraz kendimi bulduğum ve kültür sanatın gücünü üretmek üzerinden keşfettiğim bir yer oldu. 3- 3.5 yıldır emek verdiğin bir yayının yaşadığı değişimleri görmek değerli bir tecrübe. 22. sayıyı çıkardığımızdaki halimize ve şimdiki halimize bakıyorum bir evrim geçirdiğimizi görüyorum. İçerikleri belirlemek noktasında zamanla yarışıp zorlandığım zamanlar oldu mu? Oldu. Gelmeyen sayfalar oldu mu? Oldu. Ama bir şekilde yolumuza devam ettik. Şimdi gazetenin içerikleri kendiliğinden belirleniyor. Yeni kalemler yetişiyor. Bunların hepsi de birleşince Litros Sanat ile gönül bağım daha da derinleşti. Dedin ya Litros Sanat kapanır ama ben yeni bir yayın oluşturmaya devam ederim. Evet buna katılıyorum. Her türlü kültür sanat yoluna devam eder. Ama 4 yaşına gelmiş Litros Sanat’ın kapanması beni üzer. Çünkü daha yaş alamayacak bir duruma gelmiş olur. Litros Sanat bize nefes aldıran bir yer. Kültür sanat üretmeyi ciddiye alan bir yerde çalışmak değerli ve üretimin desteklenmesi de önemli. Çünkü kıymetini bilen insan sayısı az. Haber yapmak ve haber olmak isteyen için bir alternatif oluyorsun. Soluklanılan bir durak gibi düşünebiliriz. Her sayıyla kültür sanat tarihine bir not düşüyoruz ve bu çok anlamlı.  

MEY: 100 yıl sonraki insanın kültür hayatının birikimine bir katkı sunuyoruz ve bir tarihi inşa ediyoruz. Bu inşa çok kıymetli. Ruhsal bir iş yapıyoruz. Ruhsal bir iş yaptığımız için elle tutamayacağımız soyut şeyler üretiyoruz. Somut olarak elle tutulmuyor ama soyut anlamda büyüyor, gelişiyor. Bu bir dezavantaj oluşturuyor. Ama bir avantajı da geleceği inşa etmek oluyor. Bu noktada şahsen ben sevaba girdiğimi düşünüyorum. Sanat kalbe dokunduğu için belki bu sene değil, seneye değil ama vakti geldiğinde yerini bulduğuna inanıyorum. Litros Sanat’ın ilk gününden bugüne gelen yorumlarla, geri dönüşlerle de bunu gördüğümü söyleyebilirim. İlk zamanlarda hep bir telefon bekledim. O telefonda “Ne yapıyorsun?” sen denilecek diye düşündüm. Ama gelmedi. Olumlu bir geri dönüşte olmadı. Ama sonrasında “Siz güzel bir yayın yapıyormuşsunuz. Elinize sağlık.” cümlelerini duydum. 

RB: Dedin ya her an bir telefon gelecek diye bekledim. Aslında bu da kültür sanat gazetecisinin kaderinde olan bir durum. Sen haber yaparken farklı düşüncelerle hareket ediyorsun. Ama haberi okuyan, o haberin bir tarafı olan bambaşka düşünebiliyor. Zaman zaman manşet haberlerimizde bu tarz durumlar yaşadık. Muhabirlerimize o haberi neden benimle değil de o kişiyle yaptınız diye arayanlar oldu. Biz her haberimizde çeşitli görüşlerin olmasına dikkat ediyoruz. Hem fikir hem isim çeşitliliğini önemsiyoruz. Kültür sanat üreten çok insan var bunu fark ettim. Sadece bu insanların keşfedilmesi, bulunması gerekiyor bu noktada biz de iyi bir adres olduk. Aynı zamanda yayın mutfağında yetişen arkadaşlarımızın olması da beni çok mutlu ediyor. Bizimle öğreniyorlar sonrasında kendi yollarını çiziyorlar. Litros Sanat’la ilişkileri devam ediyor. 

Kültür sanatta yerli olanla yakından ilgiliyiz

MEY: Bir sayıyı çıkarırken nelere dikkat ediyoruz?

RB: Bizim her zaman güncelle yakın bir ilişkimiz var. Litros Sanat’ın her sayısında buna dikkat ediyoruz çünkü bizim hedefimiz gazeteyi kültür sanatla ilgisi olmayan bir kimsede eline aldığı zaman onu cezbedecek bir cümleyi bulabilmesi. Bunun yanında da şu var; biz çeşitliliğe de önem veriyoruz. Sinema, plastik sanatlar, tiyatro, edebiyat, sergiler olsun bunun yanında mesela işte kitap, film kritikleri sanat ajandası gibi birçok köşemiz var. Güncelle sıkı bir ilişkimiz var. Nereden ne çıkar diye sıkı bir incelemede bulunuyoruz. Sosyal medyayı takip etmeye çalışıyoruz. Muhabirlerimizin çeşitli yayınlarda yaptıkları haberleri de okuyoruz. Oralardan nasıl farklı içerikler çıkarabiliriz diye konuşuyoruz. Sadece bize gelen haber önerilerini önemsemiyoruz, kendimizde öne çıkacak haber, röportaj içerikleri bularak muhabirlerimize öneriler sunuyoruz. 

MEY: Güncel üzerinden gitmemizin gazetecilik açısından bir amacı var. Günceli takip etmek hem bir ajanda hem de bir arşiv oluşması açısından önemli. Yüksek lisans tezimde gazetelerin kültür sanat sayfalarına dair arşivlerini taradım. 1975 yılında çıkan bir gazetenin kültür sanat sayfasında o zamanın gündeminde ne var onu görüyoruz. Aynı şey Litros Sanat içinde geçerli. 10 yıl sonra bir arşiv taramasında Litros Sanat’a bakan birisi, haber içeriklerini, üsluplarını görecekler. Bizim bir de yayın kimliğimiz var. Bu kimlik yerli olana sıkı sıkıya bağlı. Ayağını bu torpaklara basan bir kültür anlayışına kendimizi yakın hissediyoruz. Onu dışında da birçok alanla ilgili de içli dışlıyız. Ama ilk önce yerlilik meselesini önemsiyoruz. Gazetecilikte gündemi takip etmek önemlidir ama onun öncesinde gündem oluşturabilmek daha önemlidir. Litros Sanat’ın bazı sayılarında bunu görürüz. Örneğin, 70. sayıdaki “Yayıncılığın büyümesi kapak tasarımlarına yansıdı” başlığıyla kitap kapakları üzerine bir haber hazırladı. Bu haber kendi çapında bir yankı uyandırdı. Ya da “Ramazan’da türk musikisinin yeri nedir?” başlıkla Ramazan ve türk musikisi arasındaki ilişkiyi inceledik. Bu haberde klasik bir konuyu farklı bir noktadan ele almamız açısından dikkat çekti. Her yılın sonunda hazırladığımız normal sayfanın iki katında olan Almanak sayılarımızın da ayrı bir yeri var. O arşiv oluşturma sorumluluğunu orada üstleniyoruz. Yayında olduğumuz yıllara dair bir kültür sanat arşivi sunuyoruz. Bir değer oluşturuyoruz. 

RB: Hem bir değer oluşturuyoruz hem de o yılın kültür sanat haritasını çıkarmış oluyoruz. Vefat edenleri anıyoruz, ödül alanlarla röportajlar gerçekleştiriyoruz. Almanak hazırlayan her muhabir alanıyla ilgili o yılı taramış oluyor. Bir de bizim film festivali eklerimiz var. Orada da festival gazeteciliğini devam ettirmiş oluyoruz. Biz Litros Sanat’ın mutfağında dinamik bir yapıda her daim ilerliyoruz. Yol alıyoruz. Köşe yazarlarımızın kitabı çıkıyor veya ödül alıyorlar. Onlarla röportajlar gerçekleştiriyoruz, eserlerine dair kritik yazılarının yazılmasını muhabir arkadaşlardan istiyoruz. Kültür sanatın hem üreticisi hem tüketicisi hem de muhabiri olan herkese bir yer oluyoruz. Alternatif olmamız ve sürekliliğimiz de buradan geliyor diye düşünüyorum. Yeri gelmişken Litros Sanat’a haberleriyle, röportajlarıyla, yazılarıyla emek veren herkese çok teşekkür ederim. Siz olmasanız Litros Sanat bugünlere gelemezdi. 

MEY: Bizi okuyan, izleyen, gazeteye içerik sunan insanlar olmasa bu yayın da olmazdı. Devam edemezdi. Burada paylaşmanın önemine de değinmek isterim. Kaliteli gördüğünüz haberi, yazıyı içeriği takip edin, paylaşın ki görünürlüğümüz artsın. Ağımız büyüsün. Aynı zamanda verilen tepkiler göründüğünü, fark edildiğini gösterdiği için yayınların hayatını belirleyen ana unsur oluyor. O yüzden ben de Litros Sanat’ı ilk günden bugüne kadar yaşatan herkese teşekkür ederim. Yolun başında tohumlar atılırken benimle olan kültür sanat gazetecileri Gülcan Tezcan’a ve Özcan Ünlü’ye de teşekkür etmek isterim ve Litros Sanat’ın istikrarının her daim devam etmesini isterim.

 

Yorum Yaz